Ekim ayı geldi, çattı. Zaman freni patlamış bir kamyon gibi hızla ilerlerken hayatımızdan nelerin geçtiğini, kimlerin geçtiğini durup düşünmeye fırsatımız olmayan bir dönemin içinde debelenip duruyoruz. Belki de yaşamaktan anladığımız o ‘her ne ise’ üstünde fazla düşünmüyoruz. Hatta kimi zaman neyi neden birbiriyle bağladığımızı bile bilmiyoruz.
Clubhouse gibi sanal bir platformda yolları kesişen bizlerin, süreç içinde – ki bugünden geçmişe bakınca her şey birden bire oldu gibi geliyor- gelişen, değişen, dönüştüren yolculuğumuzda hepimizin kişisel tarihinde iz bırakan şairlerin, bestecilerin, ressamların, düşünürlerin olduğunu fark ettik. Bu uyanış yeterli gelmemiş olacak ki Mehmet Uhri‘nin önderliğinde Yamuk Duruş Kulübünün altında yaptığımız “Soyut Kavramlar Oturumlarının” yanına “Ya Olmasaydı” kulübünü ekledik. Bu kulüp düzensiz aralıklarla, yine sınırlı zaman dilimi içinde, belgesel kategorisinin yanından bile geçmeyen bir tutumla, hayatımızda iz bırakmış kişileri hatırlamak, bu izleri takip etmek ve en önemlisi toplumsal hafızamıza kazınmış bu insanlara saygılarımızı sunmak için var.
Bu anma ve sohbetlerin üçüncüsünde (07 Ekim 2022) Türk Müziğinin doksanlı yıllarını yaşamasının mimarı, çok sesli müziğe kulaklarımızı alıştıran, yaşadıkları ve yarattıkları arasındaki bağı cömertçe bizlerle paylaşan Onno Tunçboyacı ile yollarımız kesişti. Acaba sizlerin hayatında Onno Tunç‘un sihirli dokunuşunun gerçekleştiği neler var…
Son Söz: Bu konuşmaların bir kısmında eksik, yanlış, hatalı ya da dil sürçmesiyle yanlış kabul edilebilecek bilgiler de bulunabileceğinin altını çizmek isteriz. Resmi tarihten ziyade “hatırladığımız kişisel tarihin” parçalarını ve bizde bıraktıklarını konuşmaya özen gösterdiğimiz, ön çalışmadan uzak, provası yapılmamış ve “anda kalmaya özen gösteren” bu kayıtlardan keyif almanızı dileriz…
Pek tabii sanata ve sanatçıya yaşam hakkı sunan ve ülkemizde çok da üstünde durulmayan telif gelirlerini bizler de önemsiyoruz. Canlı yayın sırasında çaldığımız, konuşmalarımız sırasında andığımız şarkıları yukarıdaki kayıttan çıkardık. Aşağıda sizler için hazırlanmış listede bu sohbet sırasında referans verdiğimiz, şarkıların tam listesi mevcut. Bir gün birileri Onno Tunç’un bizlere bıraktığı, bizlerle birlikteyken ürettiği eserlerin tam listesini oluşturursa onu da referans göstererek seve seve paylaşırız. Şu an için elimizden gelen kendi sınırlı zamanımızda seçtiklerimizi sizlerle paylaşmak…
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Orhan Veli KANIK