Anlatı

B’iz’ler…

Çocukluğumun büyük kardeşi olmak istiyorum. Yanında durup başını okşamak, geçmeyecek küçüğüm hiçbir acı geçmeyecek diye fısıldamak… Sadece alışacaksın, önce kendin dışında her şey olmayı öğreneceksin. Beni bulmak içinse çok çaba harcamalısın. Bulur musun bilmem ama bu çaba için yaşamaya değer! Sana güzel şeyler yaşayacaksın diyeceğim, elbette, ama en çok acıları hatırlayacaksın. Sevinçlerin yüzünde söndüğü her …

B’iz’ler… Devamı »

Tokat

Ciddiye alınacak kadar anlaşılmaz değil ki yaşam… Masum olsa da popoya vurulan bir tokatla başlıyor insan; var olmaya. Bu dünyadaki yerini belirliyor emdiğin sütün kaynağı. ‘Soy’ adın olmazsa ne yaşadığını kabul ediyorlar ne de yaşamadığını… Oysa mekanik bir gidip gelme işi, var olma sebebi. Günahı boynuna yaşarken; yasal yapıyor atılan imza varlığımızı. Kural dışına çıkmayı …

Tokat Devamı »

Hani bazen…

Hani bazen içinizdekileri dökmek için sözcükler yetmez, insanın bağırası, çığlık atası gelir. Bedeninizi parçalayıp ortalığa saçılmak isteyen, ruhunuzun isyanıdır. Sonra bir şey tutar sizi kimdir nedir bilemezsiniz. Kabuğunuzu zorlasanız da kıramadığınızı fark edersiniz. Yutkunursunuz. Neden susuyorsun diye soran dostlara cevap olarak söylediğiniz “İşte” sözcüğüne sığanlara hayret edersiniz. Hani bazen o gün hiç başlamasın istersiniz. İlle …

Hani bazen… Devamı »

Sere serpe

Evlerin çatılarının üstünde günü karşılayan martıların çirkin sesiylegünaydın demek sana.Seni özlemek sonra, umuyorum beraber ve karşılıklı…Alkolün yerini göz kapaklarında ağırlaşan uykuya bırakışı…Zaman alır ancak.Ancak zaman alır… *Barmaidlere âşık olma yaşını geçtikten hemen sonrave para kazanmaya başlamadan hemen önce,orada burada sürtmeyi severdim.Yaşamaktan; amaçsız dolaşmayı, gece kalacak yer edinmek için barlarda kalabalık arkadaş gruplarına askıntı olmayı,yarını düşünmemeyi …

Sere serpe Devamı »

Mutluluk

plastik ızgaraların arasından süzülüp salona giren ışık,bir işyeri ciddiyetiylekimselere selam vermeden lamine masaların arasında ilerledi.salonun az ötesinde karanlığın içinde kıpırdanan kollar ve parmaklarenerjilerini emdiriyordusağım makinalarınamakinalar derin bir gürültüyle çalışıyor,çalışanların gözlerinden gençliklerini emiyorduŞef, ışığın da onu görebileceği şekilde salonun ortasına doğru yürüdü,antik çağ filozoflarını kıskandıran bir söylev çekmeye başladı-sizler hamalsınız,iyi bir hamal taşımalıdır, sahibi olmadığı ve …

Mutluluk Devamı »