143. Oturum: Aile Nedir?

Family Painting -Priya Prakash

25.09.2022

Soru: Aile nedir? Sizin için aile nedir?

Hasan: Aile yaşam içinde çok geniş kullanılabilir bir kavram. En geniş anlamıyla aile sadece belli bir amaçla bir araya gelen insanlar olarak tanımlayabiliriz. Bir organizasyonu, örneğin sivil toplum kuruluşlarını ya da bir takımın taraftarlarını da aile olarak niteliyoruz. Bunun dışında kan veya hısımlık yoluyla bağlı insan topluluğunu nitelemek için de aileyi kullanıyoruz. Bu kişilerin bir arada yaşaması veya yaşaması da değişebiliyor.  Yöresel olarak değişiklik gösterebiliyor. Mekân ve fiziki beraberlik olmasa da ki özel anlarda bir araya çaba sarf ettiklerini gözlemliyoruz.

Hakan Unkonown: Ben aileyi yuva olarak görüyorum. Aileyi her ne kadar anne babası çocuklar olarak tanımlasak da aslında insanın yuvalanmasına aile diyoruz. İnsan hayatta kaldığı süre boyunca zincirinin halkaları gibi birbiriyle bağlar oluşturuyor. Yalnız hayatta kalmayı idame ettiremeyen insanın hayata ilk adımı attığı, ilk bağlarını oluşturduğu yapıya aile denir. Topluma dahil olacak bireylerin ilk eğitini aldığı yer aile. Düşünmeyi kendimizi bilmeyi ailede öğreniyoruz. Son yirmi yılda gerek teknolojiyle gerekse başka etmenlerle bu kurumun saldırı altında olduğunu düşünüyorum. Sadece başlangıcımızda değil yaşlılığımız da bile ailemizden aldığımız şeyleri yanımızda taşıyıp onlarla hayata karşı bir duruş geliştirdiğimizi düşünüyorum. Bize zerk edilen içimize işleyen hayat boyu taşıdığımız ilk alışkanlıkların da aile sayesinde edinildiğini düşünüyorum.

 Erdal: Günümüz şartlarında, akademik ve pratik çalışmalar da aileyi oldukça geniş tanımlıyor. Mesela ilişkide aile içerisinde dahil ediliyor. Örneğin aile danışmanlığı yerine ilişki danışmanlığı kelimesi tercih edilebiliyor, çift danışmanlığı tercih edilebiliyor. Günümüzde her türlü ilişkiyi aile sınıfı içerisine sokabiliriz. İş ilişkisi de bizi aile kılabilir, çevreyle kurduğumuz ilişki de bizi aile kılabilir, doğadaki diğer canlılarla kurduğumuz ilişkide bizi bir aileye dahil edebilir. Eskiye göre tanım biraz daha genişlemiş ve muğlaklaşmış gibi duruyor.

Kiper: Aile kelimesini her kullandığımızda aile mi kastediyoruz yoksa orada kullanmak istediğimiz, gönderme yaptığımız bir bağ mı var?

Aile Nedir?
One of the Family – Frederick George Cotman

Mehmet: Nietzsche, “Acıyla mutluluk aslında birbirinin kardeşidir” der. Çekirdek aile olarak bu bağlamda kardeşler ve ebeveynlerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Ben ailenin mahremle ilgili bir kavram olduğunu düşünüyorum ve aileyi güle benzetiyorum. Dış yapraklarını herkesin gördüğü içe doğru birbirinin üstüne kapanan içtekini korumaya yönelik bir yapı olarak düşünüyorum. Gülden devam edersem ailenin güvenle ilişkisi için de dikenlerden bahsedebiliriz. Martin Heidegger “İnsan bütün dünyada güveni arar” der.  Aynı zamanda yine kaygımızın azaldığı yerdir. Aile bireyleriyle konuşmak bir terapi gibi gelebilir. Aile kimliğimizi oluşturan ana unsurlardan biridir.

Ayten: Benim için aile yalnızca beraber yaşayan bir grup insan demek değil.  Biz aile deyince anne baba ve çocukları algılıyoruz ama ben kavramı biraz daha geniş tutuyorum. Hayatının çok büyük bir kısmını kendi biyolojik ailesinden uzakta yaşamış biri olarak oraya siz başkalarını da koyabiliyorsunuz Bunun için de her zaman aynı evde yaşamanız gerekmiyor. Beraber yaşadığımız insanlar her zaman bizim ailemiz olmuyor, yani hane halkı her zaman ailemiz olmayabiliyor mesela siz bir ailenin yanında çeşitli sebeplerle yatılı olarak da kalabiliyorsunuz ama hiçbir zaman ailenin bir parçası olmayabiliyorsunuz. Bu yüzden ben aileyi; ruhsal gelişimimize hatta maddi gelişiminize bir şekilde kendi istekleriyle katkıda bulunan, onlarla duygusal alışveriş yaptığımız insanlardan oluşan bir grup olarak tanımlıyorum.

Orpheus: Ferzan Özpetek’in Cahil Periler filmindeki yemek masasını hatırlayalım. Benim için yaşam bir masa ve o masada oturanlar da ailem. Anne baba kardeş tamam ama her zaman onlarla bir arada değiliz ve bu yolda yol arkadaşı edindiğimiz çok insan var. Kimisi yolda kalıyor, kimisiyle hep beraberiz. Kimisi tekrar yolumuza çıkıyor ama hep aynı yönde yürüdüğümüz insanlar… İşte onlar benim ailem.

Daphne: Aile deyince benim aklıma kendi çekirdek ailemle birlikte diğer akrabaların da olduğu geniş bir insan kalabalığı geliyor. Başka insanların diğer amaçlar uğruna bir araya toplandığı şeyler ben de aileyi çağrıştırmıyor. Aile bazen cennet bazen de cehennem. Bazıları için korkunç şeylere maruz kaldıkları bir yer. Bazen istemediğimiz şeylere maruz kaldığımız maruz bırakıldığımız yer. Aile bazıları için harika bir şey oluyor bazıları için de bütün hayatını yetişkin çağlarına kadar karartan bir deneyime dönüşebiliyor. Genel olarak iyi bir şey olarak anılır, önemli değerler üstüne yapıştırılır ve kutsanır ama ben pek öyle olduğunu düşünmüyorum.

Aile Nedir?

Bengü: Ben iki kedimle hayatı paylaşıyorum, benim için onlar da bir aile. Kendi içimizde bir disiplin dahilinde yaşıyoruz. Bu toplumun da aile kavramından beklentisi aslında.  Otorite ve disiplin ile bir çatı altında yaşamak. Bu kavramla da ilk içine doğduğumuz ailede tanışıyoruz. Bir de iyi tarafından bakalım bütün değerlerini oradan alıyorsun. Zaman içinde baktığımda aslında ben annemin bir kopyası olduğunu fark ediyorum. Mutlu bir ailede büyüdüm ama yine de bunu kavramı idealize etmek gerekiyor mu, mükemmel bir kurum mu emin değilim.

Kiper: Biraz daha nesnel bakmayı deneyelim. Acaba bugün aile hangi fonksiyonu yerine getiriyor? Aileyi önemsiyorum diyenler aslında neyi önemsediklerini söylemeye çalışıyorlar? Bireysel bir fonksiyonu mu var toplumsal bir fonksiyonu mu var? Biraz daha dışarıdan bakarsak ne buluruz acaba?

Hakan Unkonown: Bulunduğumuz coğrafyanın dışından bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de hâlâ yetişkin ve resmi olarak bekar olanların çoğu ailesiyle birlikte yaşıyor.  Çocuğun gelişmesine ve hata yaparak öğrenmesine izin vermeyen, bağımlı bireyler yetiştiren aile yapısı geniş bir kabul görüyor. Sorumluluktan kaçan bireylerin ailede bu sorumluluk duygusunu edinemediği için bu problemi yaşadığını düşünüyorum.

Cengiz: Çok fazla idealize ettiğimiz ama realitede yerlerde sürünen bir kurum olduğunu düşünüyorum. (Türkiye evlilik – boşanama istatistiklerini paylaştı) Gündüz kuşağı programlarında, ailenin aslında bu toplum için ne anlama geldiğini görüyoruz. Günümüzde sosyolojik olarak aile kavramının kan bağından ortak değerlere doğru bir geçişişin olduğunu düşünüyorum. İçimden bir ses nadide bir biblo olduğunu başka bir sesse zamanın ruhunu hüzne buladığını söylüyor.

Kiper: Evlilik odasının ardından konuşuyoruz aileyi. Oradaki tutumumuzla buradaki tutumuzun çeliştiğini mi çelişmediğini mi söylemeliyiz?

Cengiz: Avrupa’da çocuğu aile yerine kurumlar büyütüyor gibi duruyor. Ben evliliği net olumsuzlamıştım, aileyi bu kadar net eleştirmememin nedeni az önce bahsettiğim düalist duygular. Özünde evliliğe ne kadar karşıysam aile kurumuna da o kadar karşıyım.

Aile Nedir?
A Happy Family – Eugenio Zampighi

Sinan: Ailenin inşa edişimize göre faydasının da zararının da değiştiğini düşünüyorum. Tarihte, aile kavramı yapısal bir gereklilikten ortaya çıktı. Kelime kökeni olarak “köle evi” demekken sonrasında neden kutsandı bu kavram? İki taraftan bakabiliriz. On iki bin yıl öncesi tarım toplumuna geçiş sürecinde güvenlik ve mülkiyet ihtiyacına sınırları belli bir kan bağıyla cevap vermeyi akıl eden insan aileyi bu ikiliyi elde edebilmek için sınırlandırılmış cinsellik üzerinden tanımladı. Çocukla babanın üzerinden de kan bağını tanımladı.

Diğer taraftan yakın zamanda sanayi devrimi de aileyi tekrar tanımladı İnsanlar düzgün şekilde herhangi bir problem yaşamadan çalışabilir işçi sınıfına dahil olsun düşüncesiyle çekirdek aile tanımlandı. Ailenin temelinde birtakım çevrelerin söylediği gibi bir kutsiyet görünmüyor. Aile çocuğun yetişmesi için belki ideal bir ortam gibi gözüküyor ama Afrika’da özellikle kabile olarak yaşayanların söylediğini hatırlamakta fayda var. “Bir çocuğun yetişmesi için bütün köye ihtiyaç var.” Yine de kişisel olarak evlilik kurumunun bir sonucu olarak ortaya çıkan aile kavramının insanın evrimine uygun olmadığını düşünüyorum.

Kiper: Aile kurumunun evirilmesi gerektiği konusunda hepimiz hemfikir olacakmışız gibi duruyor ama nereye veya neye evirileceği konusunda bir öngörünüz var mı?

Natig: Aile geniş bir kavram. İnsanın tüm özelliklerini de içinde barındıran bir kavram. Her zaman kan bağı da olması gerekmiyor. Kimi zaman evlatlık edinerek kurulan aileler de var. Doğuda aileler batıda olduğundan çok daha kalabalık ve geniş. “Eğer bir yere hızlı ulaşmak istiyorsan tek başına git, eğer uzun bir yol kat etmek istiyorsan beraber git.” İnsan da doğadaki diğer canlılar gibi tehlikeler karşısında hayatta kalmak istiyorsa kalabalık olmalı. Bunu sağlayan aile kavramının da önemli bir kavram olduğunu düşünüyorum.

Modern Aile mümkün mü?

Büşra: Hayvanlara baktığımızda, yavru kendini savunacak hale gelene kadar olan sürece hepimiz aşinayız. Pekiyi insanlar için durum ne? Bireyler aileleri, aileler de toplumu oluşturuyor. Günümüzde aile yapısının bozulmuş olmasından bahsediyoruz. İdealize edilen aile yapısıyla, bizim şu an sorunlarından bahsettiğimiz deformasyona uğramış aile yapısı aynı değil.  Günümüz dünyasında insanın kendi benliğini kaybetmesiyle -yani edep ahlak ya da insani ahlaki değerler hangisinin içine koyarsanız- aile yapısının bozulduğundan bahsedebiliriz.

Bizim için Göktürk inancında da aile kutsaldı, İslamiyet’le birlikte de aile kutsaldı. Mutlu ve sağlıklı bireyler yetiştirmek, toplumun devamlılığını sağlamak, insanın psikolojik ve manevi doyumunu sağlamak, çocukların ilk eğitimini vermek, korunma içgüdüsünü, saygınlığı ve koşulsuz sevgiyi vermek söz konusu olduğunda dile getirilebilecek yegâne kuvvetin aile olduğunu düşünüyorum.

Mesut: (Anne Leyleğin uçmayı öğrenmesi için yuvadan ittiği yavrularından bahsetti) Bize dayatılan bir kavramdan bahsediyoruz. Lineer sistemlerin önce dayattığı sonra bozduğu bir kavram. Bugünlerden tekrar tasarladığını ve ismin arayışının sürdüğünü düşünüyorum. Topraktan koptuktan sonra, biz biraz daha havada aile kurmaya başladık.  Sosyal medya platformlarında birbirini tanıyarak bir araya gelen insanlar aile olduklarını söylüyor. Daha önce iletişimimiz mektup gibi çok kişiselken, şimdi bu kişisellik de çok dağıldı. Çok yüzlü olmaya başladık ve şimdi kendi yüzümüzü her yerde arıyoruz. Aile deyince başka aklıma neler geliyor? Aile apartmanı, aile salonu, aile plajı, aile çay bahçesi, aile mahallesi, aile hekimi, aile oyunu, aile kartı, aile reisi, aile portalı, aile bakanlığı, aile bakkalı, aile pansiyonu, aile bileti, aile hayatı, aile güvenliği, aile sigortası, aile danışmanı, aile polisi, aile indirimi

Hakan Kılman: Hayatta şu anda geldiğim yerde aile dediğimiz şeyin an ve evrende yaşamdaki en önemli ve en birinci olay olduğunu anladım. Aile olduktan sonra da yani kendi evladım olunca da çok iyi anladım. Ben çocukluktan beri ailesinden uzak yatılı okullarda ve yurtdışında eğitim aldım ve yaşadım Hep ailesinden uzak yaşayan bir insandım. Bir insanın kişiliğini, hayat hikâyesini ve her şeyini oluşturan şeyin ailen olduğunu bilmiyordum. Ben yaşadığım deneyimlerle, insanda vicdanın, merhametin, sevginin, saygının insanın doğuşuyla birlikte insanda olmadığını gördüm. 

Bizi yetiştiren insanlarda bu bahsettiğim kavramlar varsa bize geçtiğini, kodlarımıza aldığımızı, yoksa bize geçmediğini gördüm. Biz aile dediğimiz bu insanların bizi dünyaya getiren bu insanların, tamamen yani bize verdikleri bu kodlarla yaşıyoruz. Bizi dünyaya getiren ve bakan insanların, orada olmaları veya olmamalarına göre oradalarsa ne olduğunu orada olmadılarsa ne olduğuna gördüm. Oldukları yerde biz oluyoruz olmadıkları yerde biz olamıyoruz. Hayatımız boyunca olmadıkları yerde oldurmaya, oldukları yerde oldurmamaya çalışarak bir hikâye yaşıyoruz. Yani aslında biz yokuz, ailemiz varsa varız, ailemiz yoksa biz yokuz.

Ejder: Issız bir adada tek başına aile olamazsın, başka insanların da bu kavramın katılımcısı olması gerekiyor. Bir insanı sevebilirsin, sevgi senden çıkan içkin bir kavram ama aile kavramı, kardeşlik gibi arkadaşlık gibi insana içkin değildir. Felsefeye göre içkin olmayan bir kavramı yok kabul edebiliriz. Olmayan bir şey üzerine konuşmak bana gereksiz geliyor.

Sinan: Doğada bazı canlılar gibi insanoğlu da yavrusu beslemek zorunda ama evrimsel süreci bir yana bırakırsak da kadın bugün fonksiyonel olarak üretim bir parçası. Kabilede büyüyen çocukların tüm ihtiyaçlarını herkesten karşılamasını bir yana bırakıp bugünkü çekirdek aile meselesine geldiğimizde bugünkü ihtiyaçlar farklı. Mülkiyet hakları için hem gelişiminin kontrollü olması için bazen politik bazen dini gereklilikler nedeniyle aileler çocuklarının geleceğine form kazandırmak istiyorlar. Bunun da değişik formülleri var her toplumda. Gelecekte aile kavramını yeniden inşa ederken bu realist tarafını görerek çocuklarımız için daha iyi bir tasarım yapmak zorundayız.

Kiper: Aile ile ilgili konuşmadığımız önemli taraflardan biri miras hukuku yani edinilmiş bir mülkün bir sonraki jenerasyona bırakılması. Diğer taraftan sürdürülebilir iş gücü teminin devamlılığı için de çok önemli bir kuruma dönüşmüş gibi duruyor. Bir de hiç girmediğimiz bir alan var ki insanın itaati ilk öğrendiği, erkle ilk karşılaştığı yerdir aile. İnsanın devlet kurumlarına itaat etmesi gerekliliğini modellediğimiz sonrasında üstüne tekrar vazife olarak öğretmeyi yüklediğimiz kurumdur aile.

Aile Nedir?

Modern Family – Dada Adesoji DISU

Hasan: İnsanın bilimsel ve teknolojik gelişimi, bugüne kadar kurduğu tüm organizasyonları değişime uğrattığı gibi bundan sonra da uğratacaktır yalnız bunun yönünü kestirebilmek bence mümkün değil. Özellikle son birkaç yüzyılda buna bizim ülkemiz de dahil dünyada hem üretim biçimi hem sosyoloji tarafındaki çalkantılı bir olmamışlık devam ediyor. Biz kabileden, geniş aileye oradan çekirdek aileyi geçişi konuştuk.

 Oradaki kavramlar, zihin dünyası ve ihtiyaçlar bambaşka. Şu anda da bundan beslenen düşünce tarzımız ve tutumlarımızla hızla değişen yeni şartlar ve koşullar konusunda ilerlemeye çalışıyoruz. Sanıyorum düşünce yapımız değişen koşullarla kadar hızlı değil. Beni kültür köklerimin olduğu bölgede aileler geniş ailelerdir, genelde üç kuşak bir aradır ve çocuklar fiziksel olarak yetebilecekleri her şeye yaşamın olağan akışı içinde dahil edilirler. Kuşaklar arası bilgi kültür aktarımı kesilmez. Kentlerde aileler çekirdek aileye döndüğünden dış organizasyonlara bağımlı bir düzen kurulur ve kültür ve iş bilgisi aktarımı oldukça geç yaşlara kalır ya da mümkün olmaz. Koşullar değişiyor şartlar değişiyor biz değişiyoruz hayatın hepsi değişiyor ama bizim düşüncemiz ve tutumlarımız geçmişte takılı kalmış durumda. Oranın güzellemesini yapıyoruz buradaki problemleri çözemiyoruz.

Aile – Soyut Kavramlar Serisi – Erkan NAZLI

Cengiz: Bahsettiklerimiz neler oldu? Birincisi, insanlığın yerleşik hayata artı değer yaratmak için geçmesi ile başımıza gelenler var. İkincisi, cinsellik ve cinselliğin disipline edilmesiyle birlikte Foucault’nun “İktidar aslında baskı değildir, teknikler tekniğidir.” Sözünün özetledikleri var. Toplum çok uzun süre aile dışı ilişkileri yasakladı ama günümüzde bunun geçerliliğini yitirdiğini hepimiz biliyoruz. Çocuk bakımını bir kenara bırakırsak aileler zaman içinde bir şirket sözleşmesine evirilecek gibi duruyor.

Kiper: Pekiyi Mesut’un aile ile ilgili söyledikleri, aile içi şiddet, aile pansiyonları vs. göz önüne alarak soruyorum. Tüm bu konuştuklarımızı bildiğimiz halde diğerlerinin üstünde bu kavramı niye Demokles’in Kılıcı gibi sallamaya devam ediyoruz? Diğerlerinden neden böyle bir beklentimiz var?

Hasan: İnsan teknolojik olarak, soyunu devam ettirmek adına, aile kavramına muhtaç değil. Hatta erkeğe bile muhtaç olup olmadığını tartışmalı hale getiren bilimsel gelişmelere hepimiz vakıfız. Tabii sosyolojiyi bu gelişmelere göre okuyup ne kurumları ne ihtiyaçları ne çözümleriyle ilgili henüz bir şey üretemedik. Gideceğiniz yer bambaşka görünüyor ama biz geliyoruz neyin üzerine konuşursak bir maymuncuk gibi aileyi kullanıp ona anlam yükleyerek insanlığın üstüne bu kavramı salıyoruz. Bunu, insanları kontrol altına almak için kırbaç gibi kullanılan kavramlardan biri ve en kullanışlısı olarak görüyorum. Düşün dünyası tarihte daha önceleri teknolojinin önünde giderken yüksek ivmeyle hızlanan teknolojiye yetişmekte zorlanıyor, bu ve benzer kavramları irdelemekte ve çözüm üretmekte geç kalıyor diye düşünüyorum.

Vehbi: Klasik olarak geçmişteki aileyi hepimiz biliyoruz ama kapitalist düzenin getirdiği aile güncellemesi üstüne gelen sekülerleşme aileyi iki birey arasındaki aşk ve seks ilişkisine indirgedi. Böyle olunca da- burjuva toplumu evliliği aşk ve seks yüceltmesi olarak tarif edince- evlilik aşkı öldürdü. Tüketimin temeli aileyken, kapitalizm aldığı eylemsellikle bunu bozacak hamleler yaptı ve biz modern toplumlarda bugün ikili cinsiyet kodlarının çok ötesinde birlikteliklerden bahsedebiliyoruz. Aile büyük ölçüde çocuk yetişme fonksiyonunu da istekli olarak okullara devretti.  Tabii çocuğun kültürlenmesi için akademik bilgi yüklemenin ne kadar doğru bir yöntem olduğu ayrıca tartışmalıdır. İster muhafazakâr ister seküler kesimin çocuğu olsun, sonuç çocuğun kültürlenmesini akademik dünyaya bırakan bir çerçeveye gidiyor ki bu bile aile kavramımızın yıkıldığının bence en önemli göstergesidir.

Yıldır: her insanın bir diğeriyle paylaştıkça gerçekleşen katarsis için aile kavramı fiziksel birlikteliği erişilebilir kılıyor. Bizler genel olarak bunu değerlendirmek yerine cevabı dışarıda arıyoruz. Bence elimizin altındaki bu imkândan istifade etmeliyiz.

Bengü: Notları okumadan önce benim aklımda bu odadan ne kaldı onu paylaşmak isterim. Aklıma kirpi metaforu geldi. Soğuk havada ısınmak için bir araya gelen kirpiler birbirlerine çok yanaşırlarsa birbirlerine zarar verir, yeteri kadar yakınlaşmazsa da soğuktan donarak ölürler. Aile deyince benim aklıma hep bu hikâye geliyor.

Mesut: Çekirdek aileyi çitleye çitleye bitirmiş olabiliriz ama ileriye doğru farklı bir yere evirileceğini düşündüğümüz aile kavramı geriye, yani en özgür olduğumuz tarafa doğru da evirilebilir.

Aile Nedir?

Aile_01

Image 1 of 8

ailechat_01

Image 1 of 38

5 thoughts on “143. Oturum: Aile Nedir?”

  1. Geri bildirim: Oturum #63: Niyet NEDİR? - Yamuk Duruş

  2. Geri bildirim: Oturum #28: Etiket Nedir? - Yamuk Duruş

  3. Geri bildirim: Oturum #37: Duyarlı olmak NEDİR? - Yamuk Duruş

  4. Geri bildirim: Oturum #40: Heyecan NEDİR? - Yamuk Duruş

  5. Geri bildirim: 186. Oturum: Vicdan NEDİR? - Yamuk Duruş

Yorum bırakın