043. Oturum: Eski Nedir?

Eski kavramının ne olduğunu anlamaya, neye eski dendiğini kavramaya çalıştık.

09.09.2021

Soru: Bugün Soyut Kavramlar Oturumunda eskiyi konuşacağız. Eski nedir? Sizin için eski nedir?

Ahmet: Eski, zamanın tortusudur,  zamanın eşyanın üzerinde bıraktığı tortuyu eski olarak isimlendiriyoruz, algılıyoruz.

Sevim: Miadı dolmuş yenilenmesi ve yerinin yenisiyle doldurulması gereken şeylere eski diyoruz. Kimi zaman nesneler dünyasına ait de olmayabilir. Bir ilişkinin de süresi dolmuş olabilir. Bitmesi gereken gibi süreç gibi düşünebiliriz. Değiştirilmesi ve yenilenmesi gerekenlere eski diyoruz.

Oli: Bedava yüklediğimiz bu uygulamada içerisinde aşk, zekâ, dostluk vs. kavramları gibi düşünceleri bulamamamız benim için yok artık. Bazı arayışların eskimesi gerekiyor.

Hasan: Zamanı bir çizgi olarak hayal edelim. Şu anda zamanı işaretleyelim. İşaretlediğimiz yerden geriye doğru olan her şey için eski diyebiliriz. Bu bir anı, eşya, olabilir. Yaşımız ya da hayatımızdaki insanlar olabilir. Çok geniş anlamıyla eskiyi böyle bir çerçeve içine oturtabiliriz. Eskinin tarafsız (nötr) bir anlamının olduğunu düşünüyorum. Yeri geldikçe hem olumlu hem de olumsuz anlamda kullanıyoruz.

Tunç: Referansı zaman olan bir kelime. Sevgi gibi duygulardan eşyalara kadar tüm soyut ve somut kavramlar için kullanabiliyoruz.

Erstwhile Barn – Megan Meagher

Kiper: Kimin söylediğinden bağımsız olarak “eski sevgiliyi” olumsuz taraftan alırken “eski dostu” olumlu taraftan alıyoruz. Nitelediği kavrama göre mi anlam algımız değişiyor?

Ahmet: Eskiyen değerli gibi geliyor. Bir şeylerin çok hızlı eskidiğini düşünüyoruz.

Kiper:Robinson için eski değişir mi?

Uhri: Eski bir niteleme sıfatı, olumlu ya da olumsuz kullanabiliyoruz. Örneğin siz eski kelimesini kullanarak nitelemezseniz attığınız çoraplar attığınız çoraplardır. Attığınız çorapları eski çorap kategorisine alırsanız o çoraplar bu nitelemeyle birlikte aslında olumlu ya da olumsuz bir değer kazanır. Genel olarak bir eşyayı, durumu, kişiyi ancak hatırlıyorsak onu bu kategoriye oturtuyorlar. Eskiyi kazığımız zaman altından bellek çıkar.

Kiper: Yenisi olmayan bir şeyin eskisi olur mu?

Eski Nedir?

Hasan: Bir şeyin yenisi yoksa gündemden kullanımdan düşmüştür. Eskilikle ilgili kıdem alması varsa örneğin antika, yenisi olmasa bile eskisinin değeri olabilir.

Sevim: Evet, yenisi olamayan şeyin bence eskisi olur. Eskiyi eski yapan yenisinin oluşu değil, zamandır.

Tunç: Kimi zaman da bir yeniyle kıyas yapamadığımız için o şey o an için eskidir.

Kiper: Roman, hikâye yazmak insanlık tarihi kadar eski olan edimler. Yine bugün bu edimler sayesinde  “klasik” olarak nitelediğimiz eserler var. Eskimemeyi başarmak diye bir şey de var mı?

Ahmet: Referans noktası uçmak ise uçağa göre zeplini karıştırmamak gerekir. Hikâye anlatımı eski fakat şu an yapılıyor. Rafa kaldırmıyoruz.

Uhri: Referans noktası kabul etmezsek evet yenisi olmayanın eskisi olur. Eski/Yeni sevgili tartışması. Geçmiş sevgili değil; eski sevgili diyoruz. Doğrusu geçmiş sevgili demeliyiz. Geçip gitmiş…

Kiper: Bugünlerde eski sevgili demek yerine özellikle genç yetişkinler İngilizce ’den aldığımız  ‘Ex’  kelimesini kullanmayı tercih ediyor. Acaba eski kelimesinin kendisi bile bize nitelediğimiz şeyle ilgili bir bağ mı kurduruyor?

Sevim: İçinde yüklediğimiz anlamlardan dolayı hayatımızdan tamamen söküp atamadığımızdan, eskiyi zamanla ölçeriz ama yine de kendimizle çelişebiliyoruz.

Serkan: Etimolojik kökeninden bahsetti. Se-su, ke-yer kelimelerinden insanlık tarihindeki ilk kelimesidir. Örneğin anki, enki İskitlerin dilleridir. Biz bugün değeri olan şeylere eski demiyoruz. Manevi bağlar eski olamaz. Kalbi zihinsel rabıtanın olmadığı şeylerde eskiyi kullanıyoruz. Madde, eşya açısındansa şöyle bir şey eski olduğu için değersiz olamayacağı gibi yeni olduğu için de değerli, olamaz. Değerler mefhumun az olduğu batı dünyasından transferle, biz bugün değer kuramıyoruz. Eski demek sakıncalı kelimenin ana kullanımıyla çakışıyor. Attığımız her şeyi gerçekten eskitmiş oluyor muyuz? Eski mazimiz midir? Biz eskilerimizle biziz, anılarımız, baba evi, eski sevgili… Bunlar bir kola kutusuyla eşdeğer değil.

Kiper: Sahipliğinden keyif aldığımız materyalleri “ömrü uzasın” ya da yıpranmasın düşüncesiyle daha az kullanıyorum. Böyle bir yönelimimiz var mı?

Can: Sevgilimin aldığı bardakla çay içmedim; ayrılınca da üçüncü kattan attım ve kırılmadı.

Meltem: Ben eskiyi nereye koyuyorum? Kelimeyi söylerken dahi eskitiyorum. Eskinin içinde deneyim var, gözden düşme, yeni olmama, yıpranma var. Derininde bir bilgelik var. Gözden düşme, yeni olmama yıpranma var. Bence bazı kelimeler anlamını sesiyle yaşatıyor. Eski kelimesinin sesi de karanlığı, kasveti çağrıştırıyor.

Can: Kimi yerde kadimi kullanır, eski kadim ayrımı da var.

Serkan: Kelimeleri laf olsun diye kullanmıyoruz. Tekâmül ettiği karşılığı da var. Kadim derken birlikte yürüdüğümüz insanlardan söz ederiz Eski daha dolu bir kelimedir, kadime göre. Yeni kelimesi yani ‘yan’ dediğimiz “an”dır. An ise tanrıdır. Yaradılışın temel kavramlarını da sunar. Eski yerle bağlantılıdır, gelip geçicidir.

Eskimemeyi başarmak diye bir şey de var mı?

Kiper: “Nerede o eski …ler”. Bir zaman dilimine özlemlerimizi barındırıyor. Eskilik zamanın geçmesiyle mi yoksa zamanın seçtiğimiz dilimiyle mi ilintili? Bunun için mi böyle bir kalıp kullanıyoruz?

Uhri: İçinde çok farklı anlatımlar barındıran ona buna da eski diyoruz, şaşırmayalım. Zaman boyutu zamanla olan yüzleşmeyi doğuruyor olabilir. İmgelemde ne varsa heyecanlandırıyor. Eskiye olumsuz bakma eğilimimiz var ama daha zengin bakabiliriz. Rüyalar, duygular eskimiyor. Belki de bilinçdışımız eskimiyor.

Kiper: Yeninin bizde oluşturduğu kaygıyı eskiye duymuyoruz. Kaygı seviyemizi aşağı çeken kelime eski, yeni böyle değil.

Hasan: Eski de bir konfor var sanki yeni bir maceradır. Kıdem var eskide insan, şarap vs. eskidikçe değerleniyor.

Ahmet: Neden bazı eşyalar eskiyince değerleniyor? Örneğin bir insan yaş aldıkça değerleniyor, çünkü donanımı artıyor. Örneğin antikalar nerede kullanıldı, değer algısı yaratan şeylerden biri Paris’te gece yarısı, eskiye özlemle iniltili. Kimi yerde eski kafalıyım diyebiliyoruz.

Bir seyyar eskici arabası – Fotoğraf: Ayda ÜNSEVER

Kiper: Aşina olduğumuz, tadını çıkardığımız zaman dilimini bildiğimiz, anlarımız vs konforlu bir yaşam alanı mı tanımlayıp arıyoruz?

Tunç: Ex’ten next olur mu?

Kiper: Eskiden yeni olur mu?

Uhri: Eskiyi alır yenilerim. Çocukluk oyuncağımızı bulduğumuzda seviniriz. Yeni olmaz ama değerlendirilir.

Kiper: Gogol‘un paltosu eskir mi?

Uhri: Korkularımızı, endişelerimizi atmıyoruz ama yine de eski demiyoruz.

Eski Nedir?

Meltem: Kendimi eskimiş gibi hissediyorum. Evet, eskiye yeni olabilir, benim eskimdir ama içinde bulunduğum zamanın yenisidir.

Kiper: Meltem’in eskimek dediği şey bedensel formun değişmesi, yaş almak ama düşünsel sürekli olarak değişim var.

Meltem: Tasavvufta eskiye teşekkür edin, yeniye de hoş geldin deyin var ama eskiye yol gösterin der.

Ahmet: Düşünsel eski için, kolektif bilinçdışında kavramlar hâlâ canlıdır.