061. Oturum: Veda Nedir?

Vedan nedir? Felipe Santiago Gutiérrez, La despedida del joven indio (The Young Indian’s Farewell),

22.06.2021

Soru: Bu akşam vedayı konuşuyoruz. Veda nedir? Sizin için veda nedir?

Mehmet: Bir süreliğine ayrılıp, tekrar buluşma ameliyesine veda diyoruz.

Uhri: Veda için en az kaç kişi gerekiyor? Galiba en az iki kişinin gerektiği, bunu yapan kişi ile diğer ya da diğerleri arasında daha önceden kurulmuş bir bağ gerektiren – yani tanışmayanlar selamlaşabilir ama tanışmayanlar vedalaşmaz- kavramlardan birini ele alıyoruz. Kavramı daha net konuşabilmek için bir iki soru ekleyeyim. İnsan kendine veda eder mi? İnsan taşıdığı kimliğe veda eder mi?

Yaşar: Bence veda kurtulmaktır, ya da birini kurtarmaktır. Bu bağlamda veda kendini de kurtarmak için ya da kurtulmak için kullanılabilir. Bir başka açıdan da veda yutkunmaktır. Boğazına takılan yumrudur.

Evrim: Veda, bence her durum ve kişi için olabilir. İnsan kendisine, kimi zaman tüzel bir kişiye ya da bir gruba veda edebilir. Ölümün ardından kişi orada olmadığı halde kendimizce de vedalaşıyoruz. Vedada dönüşüyoruz, aynı insan olmuyoruz. Vedaların kişileri olgunlaştırdığını düşünüyorum. Bence veda hediyelerle gelir, vedalaştığımız form değiştirip ışık olarak tekrar bize hediye olarak döner. (Cümlenin bağlamı tek başına ölümü kastetmiyor, vedalaşılan her şey için böyle düşünüyor)

A Fond Farewell – Pierre Outin

Köylüfakyusu: Bilinen bitip bilinmeyenin başlamasına diyoruz.

Oray: Veda; gönüllü ya da gönülsüz vazgeçme eylemidir. Olanı olmamaya, yaptığını yapmamaya çevirmek, olağan kabul ettiğinden vazgeçmektir.

Hasan: Kendimizle ilgili ayrılık ya da ayrılma olduğuna göre vedanın da mümkün olduğunu düşünüyorum. Karşı tarafı insan ya da insanlar ya da kendimiz olarak aldık ama objelerle ilgili de bağ ya da bağlılık geliştiriyoruz. Buradan hareketle objelerle olan ayrılık üzerinden onlarla da vedalaşıyoruz. Veda kavramının zaman boyutu da var. Kalıcı veya süreli olabilir. Kimi zaman da hem kendi içimizde hem de karşı tarafımızda bir ilişkiyi alışkanlık düzeyinde de tutabilir ve kalıcı veda etmeyi seçmeyiz. Vedalar bir kararın sonucu veya bir anlaşma da olabilir.

Tunç: Sevdiğimiz birinden / bir yerden ayrılmadır. Gerçekleştirirken sessiz kalabiliriz. İyi dileklerimizi de bırakıyoruz.

Akira: Veda etmek bir erdemdir. Çok güzel merhaba diyoruz ama vedayı sakınıyoruz. Ruhsal bir ihtiyaç, veda etmek elzemdir.

Ece: Veda diye bir şey yoktur. Kopmayan gönül bağı vardır.

Kiper: Vedanın bir tek duygusu mu var? Hüzünle karışık bir umut mu sadece bu duygu ya da içimizi karartan bir duygu durumu mu?  Kilolara veda ettiğimizde mutlu hissetmiyor muyuz?

Käte und Hugo Perls – Edvard Munch

Ece: Vedalar eğlencelidir, güzeldir. İnsan doğasında vardır.

Kiper: Veda konusunda neden cimriyiz?

Köylüfakyusu: Bana bir pozitife bağlama isteği gibi geliyor. Hayatımızdaki dengeyi bozmamak için gözetiyoruz.

Hasan: Aslında karşılıklı uzlaşı var. Gelecek projeksiyon içinde tekrar görüşmek kurgusu varsa, iletişimi derinleştirmek istiyorsak veda ediyoruz. Öteki türlüsü olduğunda elveda diyerek toptan devam etmekten vazgeçtiğimizi beyan ediyoruz.   

Uhri: Normal bir iletişimin içinde bir insan vedayı neden aklına getirmez? Bağlantısallıkla ilgili bir problem yaşadığımızın bir göstergesi olarak kabul ettiğimizden aklımıza getirmiyor olabilir miyiz? Başka türlü sorayım. Aramızdaki bağda sorun yoksa vedalaşmıyor muyuz?

Mehmet: Vedalaşmanın canlı bir kavram olduğunu düşünüyorum. Kişilerle olduğu gibi bazen de durumla kimi zaman küfür eşliğinde bile vedalaşabiliriz.  

Kiper: Geçmişimiz olmayan bir kişi ya da şeyle vedalaşmıyor muyuz?

Veda – Faruk Köksal

Köylüfakyusu: “Görüşürüz” ile ayrılıp sadece sevdiğimizle yapıyoruz.

Tunç: Andan sonrası için belirsizlik sarsa, vedalaşmak istiyoruz.

Yaşar: Öznel koşullara boyun eğmek zorunda kaldığımız durumda medeni bir şekilde önce durumun üstünde uzlaşmak sonra birbirinden uzaklaşmaktır.  

Ayda: Sessizliktir. Kalben “hadi veda edelim” demeyiz. Vedaların ardından bir tamamlanmamışlık, bir eksiklik duygusu kalıyor. Çin seddi üstünde kilometrelerce yol yürüdükten sonra vedalaşan Marina Abramović ve Ulay geliyor aklıma. Bir de soru bırakayım Vedalar hep karşılıklı mıdır?

Yaşar: Bir daha aynı biçimde görüşmemek üzere uzlaşmadır.

Hasan: Tek taraflı olunca galiba “Terk Etmek” diyoruz.

Yaşar: Mütareke gibi geliyor. Karşılıklı silah bırakmayla benzeşiyor.

Veda Nedir?

Kiper: Eksik vedalaşma mümkün değil mi? Yani karşı tarafın olmadığı/olamadığı zaman da vedalaşmıyor muyuz?  İş yerinden ayrılırken, vedalaşma kişilerle olabilir ama yerin kendisiyle vedalaşıyor muyuz? Kendi hayatımızın bir dönemine de veda etmiyor muyuz? Mesela liseden mezun olmak gibi…

Cengiz: Buluşma umudu olan mesafe varsa vedalaşıyoruz ile buluşma umudu olmayan bir mesafe araya giriyorsa – sadece uzaklık biriminden bahsetmiyorum- elveda diyoruz.

Meltem: Vazgeçmektir. Hayattan, sevgiliden vs. vazgeçme halidir. Bu uzaklaşmanın ardından yeniden aynı yerden devam etmek mümkün değildir. Bir dönemi bitirmeyle ilgilidir. Tekrar aynı şeyi aynı şekilde yaşayamayacaksınız.

Büşra: Kelimenin kökeni Arapça ve sevgi- sevilen anlamında bir sözcük. Başına “el” ön eki getirince bireyden tüzele geçiyor. Biz birini yolcu ederken aslında onu uğurlarız, veda etmeyiz. Veda ayrılıkla komşu, kardeş bir kavram. Vedalaşmak hesaplaşmayı tamamlama, helalleşme halidir.

Başak: Kişiden kopuş, iyi dileklerle ayrılmadır. Algı yaşam biçimimizi sandığımızdan fazla etkiliyor. Vedalaştıktan bir süre sonra karşılaşınca, bıraktığımız ya da ayrıldığımız yerden devam etmiyoruz.

Ahmet: Yeni yaşıma girdiğimde aslında geçen 32 yıla veda ettim. Yolcunun vergisi, yolda olmaktır. Kişi, olgu ya da olaylara ilerlemek için veda ediyoruz. Meşhur şarkıda da söylendiği gibi “yolcu yolunda gerek.” Vedanın olumlu bir şekilde ayrılma olduğunu unutmamız gerekir.

Kiper: İnsanların vedayı nasıl sindirdiğine dair farkındalığımız yok. Deneyimimiz olmadığı için mi? Alanı deşemediğimiz için mi?

The Young Man’s Farewell – Theodoros Vryzakis

Uhri: Sözcüklerle ifade ettiğimiz aslında “ayrılık”. Amin Maalouf Semerkant’ta “Her öpücükte bir veda tadı, her kucaklaşmada soluk soluğa bir kaçış gizliydi.” der. İnsan yakınındakilerle hata kendiyle bile veda yaşar. Kendi iç hesabı ile sözcüklerle ifade edilemeyince “veda bir duygu duruma dönüşür” Bu nedenle de tek taraflı “duygu durumu” olabilir.

Mehmet:  Kendimizi bir uzam gibi görmeliyiz, bu bağlamda bence bir his durumudur. Her anda, bir veda hali var. Değişen durumları sarsıcı bir hal aldığında genelde başımıza gelir. Vedada bir eksik bırakılma hali var. Eksik duygular devam eder. Kendinizi de bağlayan bir durum.

Ahmet: Aklıma Paulo Coelho’nun, ‘Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum ve Ağladım’ isimli romanı geliyor. Okuyanlarınız bilecektir, romanda hem bir başkasıyla hem de kendi benliğimizle vedalaşmanın nasıl gerçekleştiği işlenir.

Kiper:  Her veda, bağı koparmak gibi gelmiyor bana. Bağı koparmadan da vedalaşmıyor muyuz?

Yaşar: Vedada göz yaşartıcı yön var. İki tarafın da benimsediği bir durumu var. İki tarafın bir araya gelememe durumunun kesinleşmesi var. Bu nedenle ikamesi olmayan bir durum. İlişkiyi ya da birlikteliği ya da aynı yolda yürümeyi bırakışma.

Ahmet: Kimi zaman bir insana veda eder gibi bir şehre “veda” ediyoruz. Edebiyatta bu temayı da sıklıkla görüyoruz. Tıpkı bir insana teşekkür edip yollarını ayırmak gibi gerçekleşiyor.

Veda Nedir?

Vale (farewell) – Arthur Hacker

Yaşar: Bir önceki oturumda konuştuğumuz “aykırılık” gibi geliyor kimi zaman da.  

Hasan: Kimi zaman bizi paralize de ediyor.

Uhri: Belirsizlikle birlikte gerçekleştiğinde “(…)” gibi geliyor. 

Ayda: Minneti görünce, anlaşıyorsun. Minneti göremeyince anlaşamıyorsun, uzaklaşıyorsun.

Cengiz: Şimdinin şimdisini yaşarken şimdiyi geçmiş ve geleceğe göndermek.

Ahmet: Çin mitolojisinde; dünyadaki bütün insanlar ayaklarından kırmızı bir iple bağlıdır. Dolanan ipler yüzünden, birbirini tanımayan kişi birbirine yaklaşır. İpler çözülüp özgürleşir. Veda özünde alışkanlıkla ilgili.

Kiper: Vedalaşmak çok manipülatif bir eylem. Zorunda olarak ayrılırken ya da beklenmedik bir durumla karşılaştığındaki çıkma/ayrılma durumunu bir tarafa bırakırsak kendimizi daha iyi hissetmek adına yapmıyor muyuz? Kimi zaman da yine kendimizi iyi hissetmek adına ardına sığınmıyor muyuz?

Sinem: Şimdi var mı? Yaşar yaşamaz geçmiş oluyor. Zaman sarmalından kurtulamıyorsunuz. Veda bence sürdürülebilirliğin bitmesidir.

Ahmet: Belirsizliği belirli hale getiriyoruz.

Hasan: Zihin yapımız kategorize ediyor.

Janset: Veda etmeyenin rahatlığı; olayın ağırlığı ile yüzleşmek ve gerçekliğini kabul etmekten geliyor.

Kiper: Çiftlerden birinin ben sana göre değilim, sen çok daha iyisini hak ediyorsun, ayrılalım vb cümlesi vedalaşma mı?

A Last FarewellMark Maguire

Uhri: O durumda veda çoktan olmuş, bitmiş. Veda bilinç devreye girmeden önce gerçekleşen bir duygu durumu; bağlantıyla ilgili sorgulanmasıyla birlikte bilinç devreye giriyor. Vedanın eylemselliğinin bir adım öncesinin bir duygu durumu olduğunu unutmamız gerekiyor.

Kuşku içimize düştüğünde, bağlantımızla ya da kendimizle ilgili emin olamama durumu vuku bulduğunda sürecin bir tarafı aslında başlamış oluyor. Elimizi taşa atmadan, beyin ile bu işlemi gerçekleşiyoruz.

Janset: Veda bir süreç; sonuç değil. Kuşkuya kapılmayla birlikte veda ediyorum.  Süreç tamamlanınca “veda ettim” diyorum.

Uhri: Yine sözcüklerin durumu kesin olarak anlatamadığı, dilin yetmediği bir alanda konuşuyoruz. Biz bir karar aldığımızda bunun adı “ayrılık” oluyor. Veda bence ayrılığın öncesine ait bir kavram. Üstünde zor uzlaşmamızın kolay olmadığı bir kavram.

Sinem: Vedada bir irade görüyorum. Eylemi de beraberinde getiriyor.

Lider: Veda tenceresinde ayrılık pişmez. Duygusal anlamda köprü /hal/tavır bir duygu geçişidir.

Sinem: Veda; irade, istenç, fiil barındırması duygu durumu olarak anlatırsak; duygu durumu, vedayı tanımlamadı. Veda, daha büyük bir kavram, küme.

Hasan: Duygu durumu başka şeylerin üstünde yükselir; dalgalanan bir kavram olduğunu da unutmamamız gerekir. Eylemsel hale geldikten sonra “veda ettim” diyoruz. Bağ ve veya bağlılıkla ilgili sürecin tetiklenmesiyle ilgili süreç daha önce başlıyor. Belirsizlik halinde de sonraya bırakabiliyoruz. İhtimaller üzerine duygu salınımı ile de olabilir. Bir de unutmadan ekleyeyim yaşanılanla ilgili şükür ve gelecekle ilgili iyi temenni var.

Cengiz:  Bir süreç oluşu doğru bir tanımlamadır. Tetikleyici unsurla niyetten karar vermeye giden bir süreçtir. Veda bitmeyen bir süreçtir, yas ise bu sürecin duygu salınımıdır. Hibrit bir kavramdır.

Kiper: Kişinin kendisiyle ilgili olabilir mi? Bir karar aldım, örneğin kurtulma ihtimali düşük bir tanı kondu, her birinizle vedalaşabilirim. Vedanın kişinin duygu durumu olduğu gibi bence her zaman ayrılıkla da sonuçlandırmayabilir.

Veda03

Image 3 of 12

Yorum bırakın