032. Oturum: Özür Dilemek Nedir?

01.07.2021

Soru: Bu oturumda özür ve özür dilemeyi ele alacağız. Özür dilemek nedir? Sizin için özür dilemek nedir?

Elif:  Bence insanlar özür dilemeyi çok büyütüyorlar. Hatalıysam özür dilerim. Özür yapılan hatanın karşılığıdır.

Ömer: Özür; bir kusur, eksiklik ya da fazlalık için sıkıntı yaşıyorsam beklediğim ya da buna neden oluyorsam yaptığımdır. Özrü kalp şeklindeki pasta kalıbı olarak düşünüyorum. Bu kalıp hamurun canı yanan en dışarda kalan kısımdan da özür dilersiniz. Özür dilemek ne zaman samimi bir eylem olur? Kamyon arkası yazılarını hatırlayalım “Hatalıysam aramızda kalsın.” Özrü sınırlandırma galiba samimi hale getiriyor. Neyden özür dilediğimiz ve nasıl özür dilediğimizin önemli olduğunu düşünüyorum.

Ahmet: Özür deyince benim aklıma önce kabullenme kavramı geliyor. İnsanın kendisindeki kusuru kabullenmesi gerçekleştikten sonra özür dileme eylemine geçiyor. Gerçek bir özürde bu eylem birlikte ve karşılıklı gerçekleşiyor. Biri özür dilerken diğeri bu özrü yine kendinde olan bir tarafa yaslayarak kabul ediyor.

Özür Dilemek Nedir?

Uhri: Kusurlu olduğunu içselleştirerek sosyal bir yanıt oluşturmaya özür dilemek diyoruz. Kişi kendi kendinden özür dilemez. Bu bağlamda özür dilemekten bahsedebilmemiz için birden fazla canlı gerekiyor (en az iki canlı).  Hiç özür dilenmeyen bir yer var mı? Aklıma askeriye geliyor. Askeriye ve benzer kurumlardan özür dilemek zayıflık belirtisi olarak düşünüyor. Ben özrün iki çeşidi olduğunu düşünüyorum. İçinde “ama” olan ve olmayan özür olarak düşünüyorum.

İçinde ama/fakat sözcükleri olan özürde bu sözcüklerden önce kullanılanlar için özrün değeri sıfırlanıyor. İçinde ama/fakat olmayan özür daha samimidir. Bizim dilimizde üzgün olduğunu, mahcup olduğunu belirtmek için de özür dilerim kalıbı kullanıyor. Bugüne kadar gördüğüm en samimi özür, Batı Almanya Şansölyesi Willy Brandt’in 1970’te Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökmesidir. (2. Dünya Savaşında katledilen Yahudiler için yapılan anıtın önünde diz çöken Batı Almanya Şansölyesi, bu hareketiyle kendi halkına ve barışa anlamlı bir şans vermiştir.)

İhsan: Özür dilemenin, gerçek bir erdem olduğunu düşünüyorum. Herkes bunu kolay kolay yapamaz. İçten samimi bir özür dilenirse özür yerini bulur. “Hayatta hatanı kabullenmezsen, basitlik olur.”

Gülşah: Freud; özür dilemek sizin hatalı olduğunuz anlamına gelmez, karşı tarafın egonuzdan daha değerli olduğunu söyler. Özür dileyerek, beni mazur görün diyorum. Bizi özürlü görmesini istiyoruz. Egomuz çok şişkin olduğundan özür dilemek bize zor geliyor. Benlik saygımızı zedelediğimizi düşünüyoruz. Böyle bir tutumla da ilişkilerimiz sağlıksız oluyor. Özür dilemek bizim yaşadığımız coğrafyada bana göre hâlâ bir tabu.   

The Apology – Rosa Schweninger

Hasan: Canlılar arasında yaptığımız veya yapamadığımız eksik kaldığımız durumlarda,  beklentilerin eşitlenmesi ve tarafların birbirini anlaması için yapılan, eksikliklerle ilgili af dileme eylemine özür dilemek diyoruz. Özür dilemek, taraflar arası eşitsizliği kaldıran bir denklik gerekiyor.  İnsan eksiklikleri kusurları olan bir canlı. Af dileme/bağışlama veya özür dileme ve özrü kabul etme ikilisiyle bu ilişkiyi düzenleyerek ilerletme çabamızın bir ürünü olarak görüyorum. Değerli ve erdemli bir davranış olarak değerlendiriyorum. Yine de sormak isterim. Özür dilemek için konuşmak yeterli mi, yani özür dilemek sadece sözsel bir eylem mi? Davranışlarla desteklenmesi gerekir mi?

Fatih: Özür dilemek ancak etkin bir vücut dili ile desteklendiğinde ve özgüvenli bir şekilde gerçekleştiğinde başarıya ulaşabilen bir eylem. Âdet edinmek ise sivri bir mızrak, genelde çuvalımızı deliyor. Kimi zaman söz yerine vücut diliyle de yapılabiliyor ama karşı taraf anlayamayabilir. Etkin ve verimli olan her beden dili hem de sözle birlikte dile getirilmesidir. 

Burak: Hükümdar özür dilerse halk nasıl algılar?

Özür Dilemek Nedir?

Uhri: Özür dileme ne zaman başlar? Nasıl gerçekleşir, nasıl algılanır? Geleneksel tarım toplumlarda, hiyerarşi ve düzen vardır. Ast üstten özür diler. Tersi uygun görülmez. Sanayi toplumunda; hiyerarşinin yerini eşitlik alır. Eşitliğin olduğu yerde özürden bahsedilebilir. Yine de hatırlatmakta fayda var, ortada hiyerarşi varsa, özür yoktur. Doğu toplumlarında genel olarak günah ve tövbe kavramları vardır. Her şeyin Tanrı’dan geldiği düşünülür. Dolayasıyla Tanrı’ya kızılmaz ya da ondan özür beklenmez. Bizim konuştuğumuz özrün uygulamada olan ve içten gelen özür olduğunu hatırlatmak isterim.

Ömer: Özür dilemek, zayıflık göstergesi midir?

Uhri: Bizim toplumumuzda baba, çocuğundan özür dilemez. Genel olarak özür dilekçe kendilik değerimizin düşeceğinden endişeleniriz. Biz özür dilerken bile tutum olarak özür dilemiyoruz.

Ömer: Özür dilemek bir sarsıntı mı yaratıyor? Egoyu mu çatlatıyor?

Uhri: Özür iki kişinin arasındaysa farklı, başkalarının önünde özür dilerken farklı gerçekleşiyor. Statümüzü galiba daha çok önemsiyoruz. Herkesin önünde özür dilemenin gerçek bir erdem olduğunu düşünüyorum.

Gülşah: Özür dilerken karşımızdaki tarafından affedilmeyi bekliyoruz. Statüde fark varsa değişebiliyor, o zaman biz üstteysek bu statünün sarsılmamasını affedilmeye tercih ediyoruz. Bence Ömer’in sorusunun cevabı bu bağlamda, evet, egoyu çatlatıyor.

Ömer: Bir şey yaptık kendimizi kötü hissediyoruz, özür dileyerek ister kelimeyle ister beden diliyle, kendimizde bizi rahatlatacak bir değişim mi yaratmak istiyoruz?

Mesut: Kavram olarak özür dilemek; her çarptığın duvardan ses gelmesidir. Özrün insanın kendine bir dürüstlüğü olduğu düşünüyorum. Eğer egoyu hırpalıyorsa da ne olur hırpalasın.

Ömer: Genel olarak kötü bir algısı olsa da stres iyi bir şeydir. İnsanın itici güçtür. Her ne kadar eğilim tersini söyleyecek olsa da travma da gereklidir. Beni ben yapan şey travmalardır. Bu ve benzer kavramlara özrün bir çözüm olacağını düşünüyoruz ama ben aynı fikirde değilim.  

Tamer: Otorite ya da otorite figürü, özür dilemez. Otorite, benim birey/kişi/vatandaş olarak kimden özür dileyeceğimi söyler. Bu nedenle hükümdarın özür dilemesini beklemek/ ummak makul değildir. Aileye gelince iş biraz değişiyor, anne-baba özür dilemeli. İnsani duyguları öğrendiğimiz yer aile. Eğer özrün ne olduğu öğretilebilirse olumlu yön çok fazla oluyor.

İnsanın duygu yönetimi çok önemli ve eğitimle ilgili. Yol gösterme, yönetebileceğini gösterme ile birebir ilgili olan özür kavramı ailede en çok öğreniliyor. Özür dilemek, insan olabilmektir. Hata görmediğim bir durumda çıkar için özür dilemek hayvansal tarafımızla ilgilidir, buradaki özürde insan olmaktan bahsetmemiz doğru olmayacaktır. “Kolektif bilincimizde” saygılı olmak, itaat değildir. Saygıdeğer insandan özür dilemek bizi itaatkâr yapmıyor. Çağdaş insan etiğine sahip olabilmemiz gerekiyor. Sokrates’in Savunması aslında Sokrates’in özrüdür. (Apologize) (Savunarak özür dilemek nedir?)

Şişede Balık: Ailedeki ilişki ast üst ilişkisi değil mi? Ebeveynin özür dilemesi otorite kaybı değil mi? Bence otorite de dâhil herkes özür dileyebilir. “Otorite özür dilerse bu özür suiistimal edilmemeli” bilgisi aile içinde öğretilmeli.

Tamer: Acaba yaptığımız hatayı anlayıp yapmamanız gerekeni sezip mi özür diliyorsunuz?

Hormonlarımız nedeniyle güdüsel olan özürlerdense, koşulsuz olan, koşulsuz sevgiden (agape) kaynaklanan özür dilemek gerekir. Dışlanacağız korkusuyla dilenen özrün anlamı yoktur.

Ahmet: Bence özür dilemek egoyu dengeler.

Uhri: Özür-ego ilişkisine başka bir taraftan bakıyorum. Özür dilerken dikkate aldığımız ego kendi egomuz değil. Karşı tarafın egosuyla ilgili. Özür dilemek ve özrü kabul etmek empati – sempati gerektirir. Başkalarında gözünde beni düşünmek bunun bir tarafı ama asıl önemlisi karşılıklı hemhal olabilmek.

 

Ahmet: Özür dilemenin aşamaları özür dilemek kabullenmek, bağışlanmak gibi düşünebiliriz. Özür dilemek; evet rahatlatır. Bağı iyileştirmek insanı rahatlatıyor. Özür dilemek, arketiptir. İnsan doğuştan kusurlu doğmuştur.

Hasan: Özür dilemek; sözle ve/veya hareketle mümkün. Özür beklemeninse başka bir perspektifi olduğunu düşünüyorum. Özür dilerken olan tutumumuzla özür beklediğimizdeki tutumumuz aynı yerden temellenmiyor.

Ömer: Özür dileyenle dilenen arasında bir eşitlik olması gerekiyor. Pek tabii bu eylem gerçekleşirken beden dili de sözü desteklemeli. Aksi durumda -samimiyet kaybolursa- özür anlamını yitiriyor. Özür beklemenin kibirle de ilişkisi olabilir.  “Bu insan benden özür dileyecek” tutumunun altında ne olduğuna bakmamız gerekir. Altından ego çıkması muhtemeldir.

Ahmet: İnsanlar, karşılarındakilerin hatasını kabullenmesini bekliyor olamaz mı?

Özür Dilemek Nedir?

Tamer: Tatmin (ego tatmini) için; özür fark edilmiş/anlaşılmış değil. Freud egosunda bizim için nedir? Superego nedir? Bu tip bir özür hormonel/güdüsel yani biyolojik haz yaratır. Amacına ulaşıp ulaşmadığı da özür olup olmadığını ayrıca tartışmak gerekir.

Burak: Özrün manipületif etkileri var mıdır varsa nelerdir?

Hasan: Özrün, manipülatif bir hareket olmasından ziyade değerler sistemi içinde erdemli bir davranış olduğunu düşünüyorum. Bazı insanların bunu amacı dışında kullanması ya da kullanmayarak bir amaç edinmesi özrün kendisinin erdemli bir davranış olmasını değiştirmez diye düşünüyorum. Manipülasyon, özelikle kalabalık çalışma ortamlarında çok yaygın bir davranış ve çalışanlara rahatsızlık veriyor. İnsanı geliştiren bir tutumun iş yaşantısında sıklıkla istismar edildiğini de görmezden gelemeyiz.  

Tamer: Sorunu çözmek için gerginlik kalsın diye özür dilemek doğru değil. Zihinsel olarak “erdemli” olmak gerekli. Davranışın kendisi kadar davranışın niyeti de bu noktada önemlidir.

The Death of Socrates – Jacques-Louis David

Mesut: Özür dilemek, benim kendime dürüstlüğümdür.  Vicdan ya da yürek dediğimiz yerdeki rahatsızlığı ortadan kaldırır. Hayatımızı sadece vicdana göre yaşamıyoruz. Öbür tarafta “akıl” var.  Hayatta kalmamızı ve projeksiyon yapmamızı sağlıyor. İlişkileri nasıl yaşıyoruz? Yalnız vicdan, kalp ya da yalnız akılla yaşamıyoruz. Ego doyuran, beklenti karşılayan, bir taraftan da insanın kendisi olma erdemini koruyan iyi bir yere oturan özrün anlamlı olduğunu düşünüyorum.  

Ahmet: Başkası adına özür dilenir mi?

Ömer: Aslı varken vekilinin önemi yoktur.

Hasan: İşlenen kusur kişiye aittir. Telafisi kişiyle söyledikleriyle ilgilidir. Doğru olduğunu düşünmüyorum.

Meltem: Beşerî bir eylem. Özrü bir hâle çevirmek insani bir hakikat. Özrün altı ne kadar dolu? Boş bir özürden etkilenmiyoruz. Mevlana’nın sözü; Özür dilemek de basittir. Kalp kırmak da. Ancak ikisi arasındaki enerji çok farklıdır. Birisi fetheder, birisi zulmeder.

Ozur_01

Image 1 of 9

1 thoughts on “032. Oturum: Özür Dilemek Nedir?”

  1. Geri bildirim: 062. Oturum: Kusur NEDİR? - Yamuk Duruş

Yorum bırakın